Eyüpsultan’a açık hava müzesi; 19. yüzyıl mezar taşları ortaya çıkarıldı
19. yüzyıla ait olduğu düşünülen mezar taşları, EYÜPSULTAN’daki Taşlıburun Tekke Mezarlığı’nda yapılan çalışmalarda gün ışığına çıktı. İBB Genel Sekreter Yardımcısı Uzman Polat, Osmanlı başmimarlarından Seyyid Abdülhalim Efendi’nin mezar taşının da bulunduğu mezarlıkla ilgili olarak, “Mezarların tamamı ortaya çıkarılana ve mezar taşları bulunana kadar çalışmaların sürdürülmesi gerekiyor. Bundan sonra hem ziyaret makamı hem de açık hava müzesi olarak hizmet veren kentin, tasavvuf kültürünü yansıtan ve onu değerlendirecek kadar değerli bir alan olduğunun altını çizmek gerekiyor.”
Eyüpsultan’daki Tarihi Taşlıburun Tekke Mezarlığı’ndaki mezar taşları bakımsızlıktan kaybolmuştu. Moloz ve çöp yığınlarıyla birlikte yerin yaklaşık bir buçuk metre altında kalan ve ortadan kaybolan mezar taşları, İBB Miras grubunun çalışmasıyla ortaya çıkarıldı. 2 yıl önce başlatılan çalışmalarda 160’tan fazla mezarın bulunduğu bölgede arkeolojik açmalarda 20’den fazla mezar taşı bulundu. İBB Genel Sekreter Yardımcısı Nitelikli Polat, hem arkeoloji hem de tarih çalışmalarının devam ettiği alanla ilgili detayları anlattı.
2 METREYE KADAR TOPRAK DOLGUSU İLE DOLDURULUR
İBB Genel Sekreter Yardımcısı Uzman Polat, “Eyüpsultan ilçemiz, Osmanlı’da tasavvufî hayat, kültür ve tasavvufa bağlı inançların merkezi konumunda. nezih noktalarda şehir. Aynı zamanda Eyüpsultan” konumu itibariyle çok farklı bir değere sahiptir ve tüm Osmanlı tarihi boyunca tasavvuf erbabı hem bu tarafta, Sütlüce istikametinde, hem de diğer noktalarda yoğunlaşmıştır. Eyüp civarı. Çok özel noktalardan birindeyiz. Burası, 400 yılı aşkın bir süredir tasavvuf hayatının birçok farklı dönemde yaşadığı bir bölge olması nedeniyle, şehir tarihinde çok önemli bir tekke noktasıdır. Ne yazık ki bir tekke binası günümüze ulaşamamıştır. 2 büyük adadan oluşmaktadır. Artık mezarlığın bulunduğu adadayız. İstanbul’un nadide tekkelerinden biridir. Burası İstanbul’un hafızasında Taşlıburun Tekkesi olarak bilinir; çünkü Gözoğlu Hüseyin Efendi’nin türbesi hızla yol kenarında ve insanlar ziyarete devam ediyor. Mezarlık olarak görülen alanın kapalı olduğu alan maalesef 2 metreye kadar toprak dolgu hatta son dönemde molozla dolmuş bir alandır. Orası biraz gözden uzak olduğu için koruma altına alınmış yıkılmış bir bölge” dedi.
20’DEN FAZLA MEZAR TAŞI TESPİT EDİLMİŞTİR Polat, “Şu ana kadar yaptığımız tespitlere göre bölgede 160’tan fazla mezar var. Arkeolojik hendeklerle gördüğümüz noktalarda 70 cm ve 80 cm aşağı indiğimizde, hemen altındaki mezarlar aynı durumda.Şimdiye kadar 20’nin üzerinde mezar taşı.10 tanesinin mezar taşı ve kitabelerini bulduk ve kişilik kayıtlarına ulaştık.Gördüğümüz durum aslında burada görülen seviyenin altında,kaldırılması Kazılan toprağın tüm alanda 1,1 buçuk metre toprakla dolduğunu ve asıl gerçeğin 19’uncu yüzyıla ait mezarların ortaya çıkarılması olduğunu belirterek, “Vatandaşlarımızın toprak görüntüsünü ve mezarsız gördüğü her noktada aslında mezarlar var. noktalar. Mezarlıkta çok sayıda Mevlevi sikkesi mezar taşı görebilirsiniz. Bu, Bahariye Mevlevihanesi’nin varlığının doğrudan etkisi altındadır… Taşlıburun Tekkesi, tarihi boyunca farklı mezheplerin faaliyet gösterdiği bir alandır. Bu nedenle bir anlamda kültür tarihinin bize çok özgün örneklerini sunuyor. Mezar taşlarındaki yazılardan, mezar taşı başlıklarındaki vurgulara, biçimlere kadar bize bir açık hava tasavvuf müzesi kimliğini gösterecek kadar fiyatı olan bir mezarlık burası. Ayrıca bu kadar sahipsiz ve yıpranmış bir mezarlık hepimizi üzüyor” dedi.
HEM ZİYARETÇİ YETKİLİ HEM AÇIK HAVA MÜZESİ Polat, “2 yıl önce çalışmalara başladık. Bölgede hassas bir arkeolojik çalışma yapıyoruz. Yerin altındaki buluntuları çıkarıyoruz. çok kutsal bir alan”Önce çöplü toprağı kaldırmamız gerekiyor. Çalışmaların tüm mezarlar ortaya çıkarılana ve mezar taşları bulunana kadar sürdürülmesi gerekiyor. Bundan sonra kentin hem ziyaret yeri hem de açık hava müzesi olarak değerlendirilebilecek kadar değerli tasavvuf kültürünü yansıtan bir alan olduğunun altı çizilmelidir.”
HEM ARKEOLOJİ HEM TARİH İNCELEMESİ YAPILIYOR Polat, “Bu tür alanlarda kurtarma ve onarım çalışmaları, sürecin size verdikleriyle cevaplanabilir. Burada her an bir sürprizle karşılaşabiliriz. Arkeolojik saha çalışması sırasında zemini açtığınızda. , çok şaşırtıcı bir mezar taşı, çok özel bir buluntu karşınıza çıkabilir ve özel ihtiyaçları olabilir.Seyid Abdülhalim Efendi’nin türbesi şu an burada.O tıbbi mezarları bulduğunuzda daha dikkatli, daha hassas bir şekilde teşhis etmeniz ve Şahıs kaydı nedeniyle burada bir yandan arkeoloji çalışmaları diğer yandan tarih çalışmaları yapılıyor.Bütün bu çalışmalar bittiğinde tüm buluntuların envanterini çıkararak bir katalog halinde kamuoyuna yayınlamış olacağız. Alanın kademeli alanın bittiği bölümleri de vatandaşların ziyaretine açıktır.Biz İBB Miras olarak halkımız istediği zaman yaptığımız çalışmaları sistemli bir şekilde geziyoruz.Bu şu an kapalı olan bir alan olduğu anlamına gelmiyor. ve insanlar bunu göremez. Biz tarih severlere başvuranlar, kültür, inanç ve tasavvuf insanı olan kişiler başvurduklarında bölgeyi gezmelerine yardımcı oluyoruz” dedi.